Her şey bir soruyla başladı. Yazmak belki de bir kaçış yoluydu ama ne kadar daha kaçacaktım ki? Hem yazdıklarımı kim okurdu benim. Evet, yazmaya başlarken “Ben kendim için yazıyorum.” diyerek başlamıştım ama olmuyordu işte. O siteye girdiğimde kitabımın bölümlerinin arasında dolaştığım zaman ne kadar az kişinin okuduğunu görmek biraz da cesaretimi kırıyordu.
Biliyor musunuz, belki de fazla duygusalım, fazla abartıyorum her şeyi. Ailemin karşısına çıkıp ” Ben yazmak istiyorum.” dediğim de bana verdikleri cevap “Hadi bakalım.” olmuştu. Biraz da inanmıyorlardı sanırım. Ama ben çok küçükken girdim bu işe. Kalem kağıttı benim arkadaşım. Dışarı çıkıp oynamaktansa ben kitap okumayı tercih ettim. Evet, şimdi hakkını vermeliydim. “Kendim için yazacağım.” diye başladıysam öyle devam edeceğim. Varsın okumasınlar, varsın görmesinler. Ama Nasrettin Hoca demiş ya “Ya tutarsa?” ben de ” Ya görürlerse, okurlarsa?” diyeceğim ve yazmaya devam edeceğim. Her şeye inat yazmayı bırakmadıysam bunun hakkını vereceğim. “Ya yeter artık, kaldır şu kafanı.” diyenlere inat. Ben de böyle bir deliyim ne yaparsın? 🙃